YAŞAMLARI BOYUNCA ONLARI PROGRAMLAYACAK, HER CANLARI SIKILDIĞINDA ONLARI OYALAYACAK BİRİLERİ OLMAYACAK DEĞİL Mİ?
Tatil denince annelerin en endişelendiği noktalardan biri: “Çocuklarının canının sıkılmasıdır.”
Aileler, iyi niyetle bu durumu yaşamamak ya da yaşatmamak adına ellerinden geldiğince tıpkı şu an yaz tatilinde olduğu gibi program üzerine program yapmaya çalışırlar. En ana hedef “Aman çocuğumun canı sıkılmasın!”
Geçen gün ailesi harika bir yaz tatili planlamış 3. sınıf öğrencisi öğrencimle yaptığım görüşmede -harika planlanmış programına da sığınarak- iyi şeyler duyacağımı düşünürken öğrencim bana şunları söyledi:
“Maalesef çok canım sıkılıyor! ” dedi. İlk başta şaşırdım. Sonra onun ifade etmeye çalıştığı şeyin farkına vardım. Çocuk aileisnin planladığı şeyleri yaparken zamanın nasıl geçtiğinin, neler yaptığının çok da farkında olmadan -o programı takip ederek- o zaman dilimlerini yaşıyordu. Sonrasında eve geldiklerinde annesi ve babası, kendi programını yapmaya kanalize olunca çocuk kendini boşlukta hissediyor ve ne yapacağını bilmiyordu.
Paylaştığım bu örnekte de olduğu gibi canlarının sıkılmasına izin vererek kendilerini oyalamayı-eylemeyi- öğrenmelerine imkan tanımalıyız.
Yaşamları boyunca onları programlayacak, her canları sıkıldığında onları oyalayacak birileri olmayacak değil mi?
Haydi şimdi hazır fırsat varken biraz da canlarının sıkılmasına izin verelim ve onlara alan bırakalım.
Ne için mi? Kendilerini oyalamayı, oyun üretmeyi, faaliyet üretmeyi öğrenmeleri için…En önemlisi, kendisiyle başa çıkabilmek için!
Sevgiyle,
Dr. Mürüvvet Uygun