“ELİNDEN TELEFON DÜŞMÜYOR, BÜTÜN GÜN TV SEYREDİYOR, KAFASINI ÖNÜNDEKİ ELEKTRONİK ALETTEN KALDIRMIYOR, DIŞARIYA ÇIKARTAMIYORUZ.”….
Çocuklarımız, gençlerimiz ne istediklerini bilmiyorlar. Bilmiyorlar çünkü; Farkındalıkları yok HAYALLERİ yok, Hedefleri yok, günü kurtarırcasına yaşıyorlar… Hepimiz anne baba olarak şikayet ediyoruz: “Elinden telefon düşmüyor, bütün gün TV seyrediyor, kafasını önündeki elektronik aletten kaldırmıyor, dışarıya çıkartamıyoruz” vb.. Çözümsüz kaldığımızı düşünüyoruz. Olaya sadece sonuç olarak bakıyoruz. Neden kaynaklandığı ile uğraşmıyoruz. Ya da bizim de uğraşacak vaktimiz, mecalimiz yok! Geçen gün 11. sınıfa giden bir öğrencimle sohbet ederken ona üniversite okumakla ilgili hedeflerini sordum. “Henüz yok!” dedi. “5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun” dedim. “Hiç düşünmedim, şimdi bilemeyeceğim , düşüneyim sonra size dönerim” dedi. “Peki, dedim neler yaparsın bütün gün? Yaşamında yaptığın en iyi şey nedir?” diye sordum. “Çok güzel yatarım” dedi. Önce anlamadım. Anlamadığımı anlayınca “Yani bütün gün –okul sonrası- yatarım” dedi. Pek çok gencimizin çocuklarımızın hayalleri yok sevgili anne babalar. Çocuklarımız HAYAL FAKİRİ… Gün geçtikçe de bu konuda fakirleşiyorlar. Ve yine gün geçtikçe sosyal medya ortamında saniyeler içinde değişen paylaşımları saatlerce izleyerek gerçek hayatı değil, sanal hayatı yaşıyorlar.
Onlara yapacağımız en büyük destek, kendi gerçek hayallerimizi paylaşmak, “Bu hayalleri ne zaman kurduk, nasıl gerçekleşti? Ya da neden gerçekleşemedi?.. Hedef ve hayal arasındaki ilişki neydi? Hayallerinize ulaşmak için yaptığınız planlamalar nelerdi?” Bunları lütfen çocuklarınızla paylaşın. Bu arada eğer siz de hayal fakiri iseniz lütfen bir an önce bu konuda zenginleşmeye bakın. Vizyon ancak böyle gelişiyor yaşamda… Ardından da başarı!
Sevgiyle,
Dr. Mürüvvet Uygun